Yükleniyor
Endüstriyel sektörlerde üretilen ürünlerin çoğu birbirine benzemekle birlikte ticari koşulları değerlendirdiğimizde, rekabette bir o kadar fazladır. Bu nedenle üreticiler tüketiciye sundukları ürünlere, rakiplerine karşı farklılaşmak amacıyla belli ayırt edici unsurlar eklemek zorundadır. Genelde ürünlerin sunumunda ortaya çıkan görsellik öğesi bu ayırt edicilik mecburiyeti için en çok tercih edilen özelliktir. Çetin geçen rekabet ortamında üreticiler de görselliğe dair farklılıklarını korumak için ürünlerini Endüstriyel Tasarım Tescili ile korumak zorundadır.
Endüstriyel Tasarım Tescili, 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Hakları Kanunu’nun 55. maddesi uyarınca, “Tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür.” ibaresi ile netleştirilmiştir.
Sektörler olarak değerlendirmek gerekirse:
Tekstil Sektörü için, büyük gizlilik ve tasarım titizliği ile yürütülen ve büyük bir emeğin ürünü kreasyonların taklit edilmesi ciddi riskler barındırmaktadır. Tasarım ekibi ile ortaya koyulan ve bir sezon boyunca markayı temsil edecek ürünlerin, daha düşük bir bütçe ile kopyalanarak piyasaya sürüldüğünü düşünün. Bu durum rekabet arenasında üretici için ciddi bir gerileme dönemine işaret edecektir. Bahsettiğimiz olumsuz koşullardan çıkışın en önemli anahtarı da tescildir. Ürünlerin korunması başvuru yapıldığı an itibariyle aksi ispatlanmadıkça geçerli sayılmaktadır. Burada dikkat edilmesi gereken tek unsur, ürünlerin pazarlama kanalları ile kamuoyu ile başvuru tarihinden önce asla paylaşılmamış olunmasıdır. Endüstriyel Tasarım Tescillerinin tekstilciler için başka bir önemi ise devlet teşviklerinde fikir sermayesinin önemi ile tasarım merkezi uygulamalarına ciddi önem verilmektedir. Tasarım merkezi kriterlerini karşılayabilmek adına da sezon başına alınan tescillerini önemi çok büyüktür.
Mobilya sektörü için de endüstriyel tasarım tescili tıpkı tekstil sektörü gibi oldukça önemlidir. Sezon başına ortaya konulan tasarımlar tescil koruması ile piyasaya sürülmelidir. Ancak sektörde önemli bir süreç daha vardır. Bazı tasarımlar aynı zamanda faydalı model kapsamına da girmektedir. Bu tasarımlar danışmanlar aracılığıyla saptanmalı ve o ürünler için gerekliyse hem tasarım hem faydalı model tescili yapılmalıdır. Örneğin, açılabilen bir masa düşünün bugüne kadar çok yapılmış olması yeni bir tasarımla karşılaşmayacağımız anlamına gelmemektedir. Bu ürünler tekrar tasarım tescili yönünden korumaya alınacağı gibi faydalı model konusunda da teknik yöntem ile ilgili de araştırmaya tabiidir. İlgili ürün yöntem bakımından tekniğin bilinen durumunu aşıyorsa, faydalı model ile de korunabilmektedir. Sektörel bazda tescil koruması mutlak suretle bir danışman aracılığıyla değerlendirilmelidir. Mobilya sektöründe de tıpkı tekstil sektöründe olduğu gibi sınai mülkiyete konu olan tescil süreçleri tasarım merkez teşviklerinin vazgeçilmez bir kriterdir.
Otomotiv sektörünü inceleyecek olursak, tekstil ve mobilya sektörüne göre üretim dinamikleri açısından daha hantal ve daha zorlu bir endüstriyel süreçten bahsetmek yanlış olmaz. Ancak tasarım tescili bu sektör için çok önceliklidir. Bundan sonra dikkatinizi çekmek için bir örnek vermek istiyorum. Otomobillerin far tasarımlarına bakın. O kadar önemli bir tasarım sürecidir ki, bir üretici bir diğer üreticinin far tasarımını kopyalamamak için önemli Ar-Ge faaliyetleri yürütmek zorundadır. Çünkü far tasarımları endüstriyel tasarım tescilinin bir konusudur ve böyle hantal ve entegre bir üretim için hayati öneme sahiptir. Endüstriyel tasarım tesciline konu olan bir far tasarımını taklit etmek taklit eden üretici için dönülemez bir hata olabilmektedir. Bu nedenle endüstriyel tasarımlar otomotiv sektörü için Ar-Ge faaliyetlerinin başında gelmektedir. Far tasarımlarını bir örnek olarak düşünebilirsiniz, otomobillerin iç tasarımları da dahil olmak üzere her yeri endüstriyel tasarım tescilleri ile korunmaktadır. Bu korumalar yeri geldiğinde otomobil devlerini karşı karşıya getirerek milyon dolarlık davalara konu olmaktadır.
Sektörel farklılıklarına göre bu yazımızda 3 sektörü inceledik. Ancak tasarım tescillerinin konusu gereği çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi unsurların koruma kapsamında değerlendirilmesi birçok sektör için önem arz etmektedir. Bu nedenle diğer sektörlerde de görselliğin fikri sermaye olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki, fikri haklar koruma alanları düşünüldüğünde üreticinin emeğinin karşılığıdır.