Yükleniyor
Çamsan Ordu Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Poyraz, “Çevreye duyarlı, son teknoloji ile donatılmış yeni bir MDF üretim tesisini ülkemize kazandıracak olmanın heyecanı içindeyiz” dedi.
MDF dendiği zaman yurt içinde olduğu kadar yurt dışında da akla gelen ilk isim olma başarısını gösteren Çamsan Ordu, her geçen gün daha da büyüyerek yoluna devam ediyor.
Şirketten bahseder misiniz? Faaliyet alanlarınız neler?
Çamsan Ağaç Sanayi ve Ticaret A.Ş., 1984 yılında Türkiye, Orta Doğu ve Balkanların ilk, Avrupa’nın dördüncü MDF üreticisi olarak Ordu’da kuruldu. Dünya çapında kalite standartlarını yakalayıp Türkiye’nin ilk MDF ihracatına imza atan firmamız, 2011 yılından itibaren ÇAMSAN ORDU dönüşümünü tamamlayarak MDF’nin Türkiye ve global pazardaki yüzü oldu.
1984’ten günümüze Çamsan Ordu olarak, ekonomimizin lokomotif sektörü olan inşaat alanında, dünya standartlarında, çok nitelikli malzeme ihtiyacını karşılamak, ürün kalitesinde dünya pazarlarında rekabet edebilmek için faaliyet gösteriyoruz.
Ordu’da yıllık 200.000 m3 ’lük üretim kapasitesine sahip iki fabrikamızda mobilya sektörüne yönelik ham MDF, MDFLAM ve tutkal üretimi gerçekleştiriyoruz. 42.000 m2 ‘si kapalı, toplam 159.000 m2 alan üzerinde kurulu olan fabrikamız; iki MDF üretim tesisi, üç lamine kaplama tesisi, laminant parke tesisi, kâğıt emprenye tesisi, kimya tesisleri, merkezi biyolojik ve kimyasal atık arıtma ve değerlendirme tesislerinden oluşuyor. Çamsan Ordu, çok katlı pres ve continuous pres teknolojilerinin her ikisini de tesislerinde uyguluyor.
İhtiyaçlardan yola çıkarak çözüm üretmek işimizin önemli bir parçası. Sektördeki gelişmeleri yakından izliyor, çözüme odaklanıyoruz. Çevre dostu bir üretim anlayışımız var.
MDF dendiği zaman yurt içinde olduğu kadar yurt dışında da akla gelen ilk isim olma başarısını gösterdik. Ve her geçen gün daha da büyüyerek yolumuza devam ediyoruz.
İhracat yapıyor musunuz? Bu yıl ihracat arttı mı?
2020 yılı, Çamsan Ordu için çok başarılı bir yıl oldu. İhracattaki satış gücümüz ve pazarlama faaliyetlerimiz ile markamızın değerini ve kurumsal imajını, hem yurtiçi ve hem de yurtdışı pazarlarda çok güçlendirdik.
İran başta olmak üzere, Avrupa, BDT Ülkeleri, Afrika ve Orta Doğu ülkelerine ihracatımızı her yıl istikrarlı bir şekilde arttırıyoruz.
2021 yılının Mart ayında açmayı planladığımız yeni MDF3 üretim tesisimiz ile portföyümüze ekleyeceğimiz yeni ürünlerin pazarlarını bulmak için çok çalışıyoruz ve sağlam adımlarla ilerliyoruz. 2020 yılında inşaatı başlayan bu yatırımımızın hemen öncesinde katma değeri daha yüksek ürünleri daha sürdürülebilir yöntemlerle üretebilmek için Ordu’nun ilk Ar-ge merkezini de kurduk.
İhracat hacmimizi 2021 yılında yeni MDF3 üretim tesisimizin de devreye girmesi ile üç katına çıkarmayı hedefliyoruz.
Pandemi sürecinin firmanıza ve sektörünüze etkilerini değerlendirir misiniz? Ötelediğiniz bir yatırımınız oldu mu?
Covid-19 salgını, tüm sektörleri etkilediği gibi bizim içinde bulunduğumuz sektörü de etkiledi. Her firma gibi biz de zor bir süreçten geçtik. Ve hatta 2021 yılı ve belki 2022 yılına sarkacak bir pandemi sürecinden bahsediliyor.
Pandeminin başları oldukça zorluydu, birçok firma bir anda evden çalışma modeline geçmek zorunda kaldı. Tüm yaşam şeklimiz daha da dijitalleşti. İş hayatımız ile ev hayatımız birleşti.
Biz Çamsan Ordu olarak bu süreçte, çok hızlı bir şekilde ekiplerimizin evlerinden çalışabilmelerine olanak tanıdık ve yaşam alanlarının iyileştirilmesine katkı sağladık.
Tesislerimizde hijyen ve güvenli kişisel mesafe düzeninin sağlanmasına çok özen gösterdik ve halen gösteriyoruz ve göstereceğiz. Bu bir süre daha böyle olacak.
Çok şükür tüm zorluklarına karşı 2020 yılında ekibimizi sağlam tutmayı başardık ve hatta ülkemizdeki refah seviyesinin ve ekonomik büyümenin üretim ve ihracat ile gerçekleşebileceğine inancımız ile yeni MDF3 üretim tesisimizin inşaatına hız kesmeden devam ettik, Alman Dieffenbacher firmasıyla anlaşmaya vararak toplam 70 milyon avro tutarındaki yeni MDF tesisimiz ile MDF üretimimizi iki buçuk katına, ihracat pazar payımızı ise üç katına çıkarmayı hedefliyoruz.
Yeni yatırımlarınız ve projelerinizi anlatır mısınız?
2020 yılında anlaşmasını yaptığımız 70 milyon euroluk yatırım ile hayata geçireceğimiz yeni MDF3 üretim tesisimiz ile birlikte 100 kişiye yeni istihdam olanağı sağlamayı planlıyoruz.
Tesislerimizde, bilgi teknolojileri, kültürel ve organizasyonel değişiklikler de planlıyoruz. Uçtan uca tüm iş modellerimizi yeniden gözden geçiriyor ve dijital dönüşüme önem veriyoruz. Rekabet avantajı sağlayacağını düşündüğümüz güvenilir iş modelleri üzerine çalışmalarımız var.
Bunların başında, kurumsal kaynak planlama yazılımı olarak seçtiğimiz SAP ERP var. Bu değişim ile yeni nesil iş süreçlerimizde hız, esneklik ve sadelik kazanarak finans, tedarik zinciri, üretim, satış ve satın alma gibi iş kollarında verimli bir etkileşim sağlayarak, veriye dayalı karar destek sistemimizi oluşturacağız.
Ayrıca tüm fabrika genelinde başlattığımız veri toplama projemiz kapsamında büyük veri (big data) ile analitik ve yapay zeka platformu olarak seçtiğimiz SAS yazılımı etkileşimi ile de ileriye yönelik simülasyonlar yaparak daha doğru ve rekabetçi stratejik kararlar alabilmeyi hedefliyoruz.
Bundan sonraki süreçte 15 milyon avroluk bir yatırım ile Emprenye tesisi, Kaplama tesisi ve parke hattı yatırımlarını da planlıyoruz.
Dijital dönüşüm projelerinizden bahseder misiniz?
Çamsan Ordu olarak 2018 yılından beri başlattığımız ve hali hazırda süren dijital dönüşüm projelerimiz sayesinde teknolojiyi bir karar destek sistemi olarak konumlandırıyoruz. Bu kapsamda; yönetim sistemlerinin dijitalleşmesi sürecinde QDMS (Kalite Doküman Yönetim Sistemi) sistemi ile kurumsal süreçlerin dijital ortama aktarılarak yönetimi ve sürdürülebilirliği sağlandı.
2020 yılında başlatmış olduğumuz SAP ERP dönüşüm projemizle, global ölçekte kurumsal bir yapıya geçişin adımlarını atarak hem süreçlerin yeniden tasarlanması ve yalınlaştırılması ve hem de tüm iş süreçlerinin izlenmesi sağlandı.
Öte yandan BOYSWEB (Bakım Onarım Varlık Yönetim Sistemi) sistemi ile tüm bakım onarım ve varlık yönetimi sürecimizi kontrol altına alıp, ilgili süreçlerde çevik ve ölçülebilir bir alt yapı sağlandı. EBA (Doküman ve İş Akış Yönetim ) sistemi ile non-ERP süreçlerinin dijitalleşmesi ve onay mekanizmalarının daha hızlı ve efektif ilerlemesi ile kağıt kullanımının azaltılması hedeflendi.
Son olarak, big data ve yapay zeka ile veri analitiği konusunda SAS firmasıyla yaptığımız ortaklık ile, ileriye yönelik tahminleme ve önlem alma kabiliyetimizi arttırdık. Müşteri memnuniyetini en iyi seviyeye taşıyarak veri ile vizyonuna yön veren bir şirket olma yolunda büyük adımlar attık.
RÖPORTAJ: GİZEM YARALI
KOBİLIFE