FLAŞ HABER
Yükleniyor
Seyhan Selçuk, “Her ürünümüzdeki kaliteyi ve farklılığı herkesin anlayabileceği hissedebileceği ve sıradan olmayan dünyanın her yerinde ulaşılabilen bir marka olmak istiyoruz” dedi.
Bad Bear, ilham, fikir ve tasarımlarını, doğanın gücü, rengi ve güzelliğinden alıp sunduğu ürünleri, büyüdüğümüz ve yaşadığımız şehirlerin sokaklarına yansıtmaktan büyük keyif alan giyim markasıdır. Yenilikçi vizyonu ve kaliteli koleksiyonları ile kısa sürede sokak giyiminin vazgeçilmezi olmayı hedefliyor, sıradanlıktan uzak durmayı benimsiyor ve yeni trendleri kendi deneyimleri ve fikirleriyle yorumlayarak sevenlerin beğenisine sunuyor.
Firmanızı tanıtır mısınız? Bu girişimcilik fikri ortaya nasıl çıktı? Girişimcilik sizin için ne ifade ediyor?
Girişimcilik risk almaktır. Küçükte olsa bir sermaye yatırmak ve yeni heyecanlar aramaktır. Sektörde olmayan bir fikri veya düşünceyi herkesten önce hayata geçirmektir. Biz de sektörün eksikliklerini fark ettik ve buna yönelik çalışmalar yaptık.
Bad Bear markasını 2013 yılında evimizin misafir odasında kurduk. 2012 ortası son çalıştığım şirketten ayrılmıştım. Uzun süredir sektörde aynı şeyleri yapmaktan sıkılmıştım. Yeni heyecanlar ararken biz neden kendi işimizi yapmıyoruz ki dedim ve ne yapabilirizi aramaya başladım. Sermayesi düşük ve sektörde eksik bazı şeyler bulmam gerekiyordu. Eşim ve arkadaşlarımla beyin fırtınaları sonrası aksesuar işi yapmaya karar verdik. 15k sermaye ile Bad Bear kurduk.
Bad Bear olarak önceliğimiz yaptığımız her üründe kaliteyi detay ve tasarım ile birleştirerek herkesin kullanırken bu farklılığı anlayabileceği hissedebileceği ve sıradan olmayan bir dünyanın her yerinde ulaşılabilen bir marka olmak hedefimiz. Bu hedefe ulaşmak için yol haritamızı ilk tekstil koleksiyonumuz ile çizmeye başladık.
Yeni ürün gamları ile koleksiyonumuzu genişletmek, satış ağımızı genişletmek, markanın PR tarafına yatırım yapmak, ihracat ile yurtdışına açılmak ve son olarak mağazalaşmak…
Sırası ile ilk dört hedefimize ulaştık. A’dan Z’ye eksik ürün gamımız yok. Bir müşteriyi iç çamaşırından montuna kadar mağazamızda giydirebiliriz.
Edirne’den Kars’a tüm şehirlerde satış noktalarımız var. Tüm departman storelarda varız ve tüm online satış kanallarında varız.
Projenizi geliştirirken olmazsa olmaz dediğiniz prensip veya yöntemleriniz ne oldu?
Kişisel olarak hayat prensibim her zaman başarısına inandığım operasyonların içinde olmak olmuştur.
Yaptığımız ürünlerden çalıştığımız tüm firmalara kadar operasyonlarımızda farkımızı yansıtabileceğimiz işleri seviyoruz ve o işlerin içinde olmak istiyoruz.
Dijitalleşmenin sektöre etkisi ne oldu?
Dijitalleşmenin en büyük etkisi insanların yer, mekan ve zaman gözetmeksizin ürünlere ulaşabilmesi oldu. Bugün Bad Bear’a dijital sayesinde ulaşamayan hiç kimse yok.
Firma kurulduğu günden şu ana kadar ne gibi gelişmeler ve değişimler yaşadı? Pandemi süreci sizi nasıl etkiledi?
Markanın hikayesi küçük bir odada aksesuar ile başlayarak, bugün 650 m2 bir merkez ofis, 1500m2 merkez depoya sahip ve 4 ülkeye ulaşmış bir tekstil markası olduk. Aynı zamanda Türkiye’de 79 ilde 400 satış noktasına ulaştık.
Tüm online satış mecralarında bulunuyoruz. Yıllık bir milyon adet satış yapan bir şirket haline geldik.
Başlangıçta kemer, boxer, çorap ile başlayıp şu anda kadın veya erkek olsun tüm gardırobunu doldurabileceği ürün kategorisine sahibiz.
Pandemi sürecini başarılı ve %25 büyüyerek geçirdiğimizi söyleyebilirim.
Gelecekte kendinizi hangi noktaya taşımak istiyorsunuz? İleriye dönük planlarınız nelerdir?
En başta da bahsettiğim gibi Bad Bear olarak öncelikle yaptığımız her üründe kaliteyi detay ve tasarım ile birleştirerek herkesin kullanırken bu farklılığı anlayabileceği hissedebileceği ve sıradan olmayan dünyanın her yerinde ulaşılabilen bir marka olmak.Bu bizim en büyük hayalimiz ve bu çerçevede yapılan alt yapı çalışmaları gerek finansal gerekse stratejik tüm analizler yapıldı. Hem maddi kaynaklar hazırlandı hem iş gücümüz buna uygun planlandı. Aynı zamanda koleksiyonlar da buna uygun şekillendirildi. O nedenle düğmeye basmaya hazırız.
RÖPORTAJ: GİZEM YARALI
KOBİLIFE
